Öğretmene Dair…
Kalemimi elime her aldığımda gözümün önünde aynı satırlar: ‘Kalem tutmayı bilmeyen o minicik eller büyüdü, bugün çok anlamlı, duygu dolu, hırs dolu cümleler döktürmeye başladı. Bütün bu güzelliklerin senin gayretin, ailenin çabaları, öğretmenlerinin emeği sayesinde oluştuğunu, hayat boyu unutmaman ve yakaladığın bu çizgiden hiç sapmaman dileklerimle…’ Elfide Arıcan. İlkokul öğretmenimin mezun olmaya yakın hatıra defterime yazdığı cümleler… Defteri hala saklıyorum, olur da bir gün yırtılabilir, kaybolabilir ama bu sözler kalbimden ve beynimden asla silinmez. Şu anda bir şeyler yazmaya cesaretim varsa onun sayesinde olduğuna eminim. Yazdığım kompozisyonlara verdiği tepkiler o kadar heyecanlandırırdı ki beni, kendimi yazar havalarında bulurdum. Belki de çok saçma şeyler yazıyordum, ama o beni hep cesaretlendiriyordu.
Öğretmen bir insanın hayatında fevkalade bir etkiye sahiptir. Kimi zaman iyi yönde, kimi zaman da tam ters istikamette… Anne ve babadan sonra bir çocuğun hayatındaki en önemli insan oluverir bir öğretmen. Hatırlarım mesela; annem bir şeyler anlatırdı ve ben önemsemezdim. Ama aynı şeyleri öğretmen söyleyince benim için kanun hükmüne geçerdi. 🙂 Çoğunlukla doğruluğu tartışılmaz olurdu öğretmenin söylediklerinin. Benim çocuk dünyamda nasıl bir yer etmişse, horozlar bile sanki ‘’elfideee, elfideee’’ diye öterdi. Bir gün babaanneme söylediğimde, ‘baksana babaanne horozlar sanki elfide diyor, dimi?’ diye; gülmüştü uzun süre. 🙂
Bir çocuğun dünyası yetişkinlerin akıl sır erdiremeyeceği şekilde geniştir. Heyecan doludur, cıvıl cıvıl ve sınırsızdır. O dünyayı güzelleştirmek, ya da güzelleştirmesine rehberlik etmek de, o dünyayı paramparça etmek de öğretmenin elinde. Gözlerindeki ışığı hayatına meşale yapmak da, o ışığı söndürmek de öğretmenin elinde. Kırık bir kalbi onarmak, başka kırık kalplerle tanıştırmak ya da daha fazla parçalamak, yalnız bırakmak kendi karanlık sokaklarında…
Okul dediğimiz kurum, çocukların yaşamı öğrendikleri yerdir. Matematikle fenle sınırlandırılamaz öğrenilenler. Bir matematik problemini çözmekten fazlasıdır.
Bilgi günümüzde ulaşılması en kolay metalardan olmuştur. Kitaplar, bilgisayarlar, telefonlar, tabletler, televizyonlar her ferdin yanı başında. Biriyle olmazsa ötekisiyle, ama mutlaka bilgiye ulaşma imkânı mevcut ve kolay. Öğretmenin yaptığı rehberlik etmek, ışık tutmak, destek olup yol göstermek… Yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olmak, öğrenmeye olan iştahını kabartmak, heyecanını körüklemek. Farklılıklarıyla birlikte, aynı ortamda yaşayabilmeyi, sorumluluk alabilmeyi, yardımlaşmayı, sevgiyi, saygıyı, emeği gördüğü ve tecrübe ettiği yerdir. Kısacası büyük hayat oyununun provasıdır, okul. Ve öğretmen bir yönetmenden daha da fazlasıdır
Benim okuldan çok fazla bir beklentim yoktur açıkçası, çocuklarım adına. Yalnızca öğretmenlerinin sevgi odaklı, heyecanlı, meraklı, destekleyici, okulu akademik başarıdan ibaret görmeyen birileri olmasıdır istediğim. Korkutarak değil, sevdirerek öğreten; sonuca değil sürece odaklı, her çocuğun özel olduğu bilincinde olan bir öğretmen…
Büyük oğlum artık okullu ve gönlüme göre bir öğretmenle karşılaştık. O kadar heyecanlıyım ki, sanki kış ortasında güneşi bulmuş gibi bir sevinçle kaplıyım. Yıllardır titizlikle yetiştirmeye çalıştığım gülümü soldurmayacağını gördüm ve içim rahat…
Başarı başkalarının önüne geçmek, ötekiyle yarışmak değildir; kendinle yarışmaktır. Başarısızlıktaki sırrı da görebilmek ve kabullenebilmektir. Başarıyı kâğıt parçası üzerindeki rakamlara indirgemeyen sevgi dolu ve heyecanlı YAĞIZ öğretmenlerin çoğalmasıdır, duam ve tüm çocukların, yüreklerine dokunabilen öğretmenlerinin olması…
‘’Aşk imiş her ne var âlemde,
İlim bir kıyl-ü kal imiş ancak…’’