Bütün-Beyinli Çocuk

Bir süredir okumakta olduğum çok özel bir kitap, ‘Bütün – Beyinli Çocuk’ kitabı. Bir çocuk gelişim kitabından beklenecek akıcı üslubun çok daha üzerinde bir dile sahip. Sadece akşamları okuma fırsatım oldu. Günün tüm yorgunluğuna rağmen, ‘’Of ya şimdi bir de bu kitabı mı okuyacağım’’ dedirtmedi. Aksine her akşam, aynı heyecanla oturdum okumaya.

Kitabın yazarlarından Daniel J. Siegel nöro-psikiyatrist, Tina Payne Bryson ise bir aile danışmanı.     Bir kadın ve bir erkek; birisi bilimsel alanda uzman, diğeri ise sosyal alanda.  Bir yandan bilimsel açıklama yapılıyor, bir yandan ailelerde yaşanan sorunlar, vakalar incelenip çözümler sunuluyor. Bundan dolayı da okurken ve öğrenirken zihninizdeki boşluklar doluyor, taşlar yerine oturuyor.

Bütün – beyin ile kast edilen nedir diye kısaca değinmek istiyorum. Bilindiği üzere beynimiz sağ ve sol olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Sağ bölümü duyguları yaşamamızı, sözel olmayan ifadelerin algılamamızı sağlarken; sol bölümü, mantıklı hareket etmeyi, düşünmemizi sağlar. Sağlıklı bir birey olabilmek için de beynimizin sağ ve sol bölümlerini entegre etmemiz gerekmektedir.

Beynimiz sürekli gelişen bir yapıya sahiptir. Haliyle çocukların beyni henüz gelişimin başlarındadır ve yardıma ihtiyacı vardır. Çocuklar genellikle beynin sağ tarafını daha çok kullanırlar. Kitapta entegrasyonu sağlayabilmek için bazı stratejiler verilmiş. Bunları kullanarak birçok sıkıntılı anlarımızda çıkış yolu bulabiliriz. Bunun ilk şartı çocuğun sağ beyniyle bizim sağ beynimizin bağ kurmasıdır. Her zaman deriz ya: ‘’evet seni anlıyorum, şu anda kendini çok kötü hissediyorsun, ama…’’ bu başlangıç cümlesidir, sadece ‘ama’ daha sonra söylenecek bir kelimedir. Sular durulduktan, çocuk duygusunu adlandırdıktan ve anlaşıldığını hissettikten sonra, mantıklı çözüm sunulmalıdır.

Anlatmaya kalkarsam çok uzun sürecek. Çünkü öğrendiğim bütün bilgileri noktasına varıncaya kadar anlatasım var. Ama kitabı alıp okumak tabii ki daha sağlıklı. Ben sadece tavsiye adına bilgilendirme yapmak niyetindeyim. Bütün beyin stratejileri esas olarak 12 başlık altında toplanmıştır, bunlar:

  • Çocuğunuzla bağ kurun ve onu yeniden yönlendirin.
  • Sorunu halletmek için sıkıntının adını koyun. Güçlü duyguları yatıştırmak için hikaye anlatmak.
  • Alt-üst beyin stratejisi: hangisini devreye sokmalı?
  • Onu kullanın veya kaybedin.
  • Onu hareket ettirin veya kaybedin.
  • Çocuğunuza aklının uzaktan kumandasını kullandırın: anıları yeniden canlandırmak.
  • Çocuğunuza hatırlatmayı hatırlayın: yeniden hatırlamayı ailenizin günlük hayatının bir parçası haline getirin.
  • Duygu bulutlarının geçip gitmesine izin verin: çocuklarınıza duyguların gelip geçici olduğunu öğretmek.
  • Eleme(sıft): içimizde neler olup bittiğine dikkat etmek.
  • Çocuğunuzun akılgözünü çalıştırın.
  • Aile içi eğlence faktörünü geliştirin.
  • Çatışmaları bağ kurmak için kullanın: biz sözcüğünü hatırda tutarak tartışmayı öğretmek.

 

Maddelere bakarak gözünüz korkmasın. 🙂 Kitap kesinlikle robotik bir şekilde çocuk yetiştirme tekniği vermiyor. Bu maddeleri o kadar güzel açıklıyor ki, okurken kendi yaşadığınız olayları düşünüp çözümü kendiniz bulabiliyorsunuz aslında. En çok vurgu yapılan nokta ise, yaşadığımız krizleri fırsata çevirebilmek. Mükemmel olmak gibi bir durumun imkansız olduğunu, robot gibi çocuk yetiştirmek gibi bir gayemiz olmadığını dile getiriyor. Ve, beynin tecrübelerle gelişen ve şekillenen bir yapısı olduğunu belirterek, krizlere bulduğumuz çözümler çocukları da etkileyecek. Elbette ki her öğrendiğimizi harfiyen uygulamak mümkün değil. Sadece istekli olmak ve dikkatini vermek yeterli. Hiçbir şey yapamasak bile çocuğun davranışlarını adlandırmak bile önemli bir olay.

Dün kuaföre gittim. Kuaför 18 yaşındaki oğlunun çocuksu hareketlerinden ve bitürlü olgunlaşamadığından yakınıyordu. Hemen sazı elime aldım; yeni öğrenmişim ya artistlik yapmam lazım. Ama çok normal bu durum dedim. Çünkü 20 yaşına kadar çocuklar beyinlerini tamamen entegre ederek kullanmazlar. Bizim yardımımıza ihtiyaçları var. Kadın tabii sordu ‘’ne iş?’’ diye. Kısaca bahsettim bütün beyinli çocuk kitabından. Bunları aklında bulundurursan sürekli neden böyle davranıyor gibi gereksiz sıkıntılara kapılmazsın dedim. Kadın şaşırdı ve en azından kabullenme düzeyine geçti.

Velhasılıkelam biz ebeveynlerin, zorlu yolculuğunu biraz olsun aydınlatmak adına yazılmış çok iyi bir kitap.  Ben daha kitap bitmeden uygulamaya koyuldum öğrendiklerimi. Bazı şeyleri bilmenin faydasını, o büyük kriz anlarında; ağlama seanslarında, kardeş kavgalarında görmeye başladım. Tabii, ‘’hemen bakıyım neydi? Sayfa 50, satır 13. Hıh tamam bunu yapmam lazımmış.’’ Demek değil yaptığım. Beynin yapısını ve işleyişini bildikten sonrası garip gelmiyor, karşımda bir uzaylı varmışcasına tedirgin, ne yapacağını bilemez bir halde olmuyorum.  Malum, 2, 3.5 ve 5 yaşlarında üç çocukla hayatta sağ selamet kalabilmek biraz zor. Kesinlikle çaba gerektiriyor.

Umarım kitabı okumayı düşünenler için ufak da olsa bir katkım olur. Kitaptan bir bölümle bitirelim:

‘’ Hiç hata yapmamak gibi bir sorumluluk altında olmadığınız gibi, çocuğunuzun karşısına çıkabilecek tüm engelleri ortadan kaldırmak zorunda da değilsiniz. Tam tersine, sizin göreviniz çocuklarınızın yanında olmak ve hayatın iniş çıkışlarında onlarla aranızda bir bağ kurmaktır.’’

 


One comment

  1. An itibariyle elime gecen kitaptir kendisi.Sıradaki birkac kitabı sollayip okunacaklar arasinda üst sıralara yerlesmistir anlattiklarin ve yazdiklarin sayesinde ?

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir